2 Eylül 2008 Salı

Anneler adaçayına dikkat

Hamilelikte biberiye, aloe vera, fesleğen, adaçayı içmek düşük riskini artırıyor. Zencefil bulantı gideriyor, ısırgan otu çayı ise sütü artırıyor. Halk arasında vücuttaki şişkinlik, ödem çözme, kabızlığın giderilmesi ve hatta kısırlık tedavisinde bile yaygın olarak kullanılan bitki çaylarının sanıldığı kadar masum olmadığı yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıktı.

ÇOÇUĞUNUZUN SAKAT DOĞMA RİSKİ

Özellikle bir takım bitki çaylarının hamilelik döneminde kullanımı karında kasılmaları artırarak erken doğuma sebep olabiliyor. Sakat doğum, kanama ve düşük riskini artırıyor. Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Kağan Kocatepe, "Bitki çayları deyince hamilelikte bir kez daha düşünmek gerek. İsmi yabancı gelen bitki çaylarından, uzak durun. Marketlerde satılan çayları doktorunuza danışmadan kullanmayın" diyor. Tabii ki her bitki anne ve bebeğe zarar vermiyor: Zencefil gebelik bulantılarını gideriyor. Rezene çayının sakinleştirici etkisi var. Kuşburnu ve meyve çayları sıvı alımı için alternatif olabiliyor. Bebek doğduktan sonra, rezene ve ısırgan otu çayı ise sütü artırıyor.

ÇOÇUĞUNUZA ZARARI OLABİLECEK BİTKİLER NELER ?

Biberiye, oğulotu, kediotu, melisa yaprağı, ginseng, lavanta, Aloe vera, fesleğen, keten tohumu, yabanmersini, adaçayı, sinameki, karakafes otu, tan otu, sarı çiğdem, ökse otu, ada soğanı, ak diken kabuğu, melek otunun hamilelikte zararlı olduğu belirlendi. Öte yandan hamilelikte kalsiyum dengesini sağlamak için bol süt içmelisiniz. Ayrıca, meyve suları (taze sıkılmış portakal suyu) ve günde 2.5 litre su içmek şart.

DOĞUP YAPIP ANNE OLANA KADAR ÇALIŞMAYA DEVAM

Gebelik dönemi genel olarak gebelik öncesi yaşam tarzınızı büyük oranda sürdürmenize olanak vermesine karşın, daha rahat bir gebelik geçirmek, rahat bir doğum yapmak ve nihayet konforlu bir doğum sonrası yaşayabilmek için bazı değişikliklerin yapılmasını gerektirir. İşte pratik tavsiyeler...

İZİN MESLEĞİNİZE BAĞLI

Günümüzde çalışan kadınlarımızın sayısı oldukça yüksek. Buna bağlı olarak da anne adaylarının önemli bir kısmı gebeliklerinin büyük kısmını çalışarak geçirmek durumunda kalıyor. Yapılan işin niteliklerine göre ve gebeliğin seyrine göre gebelik döneminde çalışmaya devam edip edilmeyeceği veya gebeliğin hangi haftasından itibaren iş yaşamına ara verileceği kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Genel olarak masa başı işi gibi günlük hayatı fazla etkilemeyen bir işi olan anne adayları, gebeliğin son haftalarına kadar ve hatta tüm gebelikleri boyunca çalışmaya devam edebilir.

AĞIR İŞLERDEN UZAK DURUN!

Özellikle bedeni yoran mesleklerde (ağır kaldırma, sık yolculuk etme gibi), kimyasal maddelere maruz kalınan mesleklerde (boya sanayi, ilaç sanayi gibi), radyasyon ve enfeksiyon tehlikesinin olduğu iş kollarında (sağlık sektörü) çalışan anne adayları iş ortamının gebelik üzerine olan muhtemel riskleri konusunda mutlaka bilgi edinmeli, Bu tür işlerde çalışanlar ideal olarak gebelik planladıkları andan itibaren durumu işverenine haber vererek, gerekirse pozisyon değişikliği yapılmalı.

İLAÇ KULLANIRKEN DİKKATLİ OLUN,ÇOK DİKKAT!!

Hemen her kadın gebeliği planladığı anda veya gebelik döneminde çeşitli nedenlerle ilaç kullanmak durumunda kalabilir. İlaç kullanımında uygulamanız gereken temel kural, doktora danışmadan vitaminler de dahil hiçbir ilacı kullanmamak ve herhangi bir doktor muayenesinde ilaç yazılmadan önce değerlendirmeyi yapan doktora gebelik ihtimalini ya da gebe olduğunuzu söylemektir. Gebelik döneminde bazı kurallara uyularak çeşitli yakınmalar için çeşitli ilaçlar kullanılabilir.